Filmde olaylar 18. Yüzyıl da Fransa'da geçmektedir. Jean-Baptiste Greenouille bir balık satıcısı kadının oğlu olarak tezgah arkasında çöplerin arasında doğar. Annesi onun da diğer çocukları gibi öleceğini sanarak çöplerin arasına atar. Lakin Jean yaşar ve bir yetimhanede büyür. Güçlü bir koku alma yeteneği olduğunu çok geçmeden farkeder.Gençlik döneminde tabakhanede çalışmaya başlayan Jean, şehire indiği günlerden birinde güzel bir genç kızın kokusunun büyüsüne kapılır ve onu takip eder. Bir süre sonra kıza ulaştığında kız korkar ve çığlık atar. Çevrenin onu duymasından endişelenen Jean da panik içinde onun ağzını elleriye kapar. Ne var ki bu durum kızın boğularak ölmesine yol açar. Jean burada kızın her yerini koklayarak güzelliğin ve ölümün kokusunu içine sindirir.Paris'in o dönemki parfüm endüstrisi liderlerinden Giuseppe Baldini diğer üreticilerle rekabet içindedir. Jean onun dükkânını görmüş ve bu koku imparatorluğuna hayran kalmıştır. Bir gün tabaklanmış derileri Baldini'ye getiren Jean ona Paris'in en iyi burnunun kendisi olduğunu söyler. Baldini önce inanmaz ancak Jean rakip üreticinin mamulünü kısa bir sürede üretince şaşırır. Bir süre sonra da Jean ona mükemmel kokular üreterek yanında çalışmaya başlar.Ancak Jean'ın artık bir hedefi vardır. Herşeyin kokusunu esir edebilmek... Jean artık en müthiş eserini ortaya koyabilmek için çalışmaya başlayacaktır.

Başka bir hayatın küçük bir zaman satıcısı hayalleri ama bunu karşılayamaz. Kaçmak için, İspanya'yı, uyuşturucuları, İlluminati'yi ve aşırı yüklü annesini içeren son bir işi kabul etmeli.iyi seyirler

1971 yılında Parisli bir İspanyol öğretmeni ve feminist militan olan Carole, bir çift Limousin çiftçisinin kızı olan Delphine ile karşılaşırdı. Ama tanıştılar ve sadece birbirleriyle karşılaştıkları gibi, tutkuyla da aşık oldular. Ne yazık ki, Delphine'nin babası felç geçirdi ve genç kadının başka bir seçeneği yoktu, ama annesinin aile çiftliğini yürütmesine yardım etmek için eve dönmek için. Delphine tarafından çok kokan Carole, yabancılaşmaya dayanamadı ve çiftlikte sevgilisine katılmaya karar verdi. Fakat feminizm ve lezbiyenlik kolaylıkla kırsal alana ve zamanın standartlarına aktarılabilir mi?

Fransız erotik filmi severler için hazırlanmış harika bir yapıt..iyi seyirler

A sexually ambiguous Frenchman tours his native countryside with his naive American lover in pursuit of the ultimate thrill. From the moment they meet, brooding Chris and the beautiful Aurore fall instantly and passionately in love but it s not long before their intense connection is consumed by Chris s dark obsession with gay men. Before long, the pair embarks on a violent and sexual journey filled with seduction and destruction of young gay hustlers. Hard-hitting, intensely sexy and wildly controversial, American Translation is a twisted Bonnie and Clyde for a new generation.

Olgun ve ateşli hatunumuzdan sıcak dakikalar sizleri bekliyor..iyi seyirler

Ajatashatru Lavash Patel tüm hayatını sokak sihri ve fakir stuntlarla insanları kandıran küçük bir Mumbai mahallesinde yaşamıştır. O, yabancılaşmış babasını bulmak için bir yolculuğa çıkıyor, ama bunun yerine bitmeyen bir maceraya sürükleniyor.

Gizlice sınıf arkadaşlarından birinin evine giren 16 yaşında bir erkek çocuğu, Fransızca dersinde yazdığı kompozisyonlarda bu olaydan bahseder. Fransızca öğretmeniyse öğrencisini çok yetenekli bulduğu için bu kompozisyonları okumanın tadını çıkarırken bu olaydan kimseye bahsetmez. Ama bu durum başlarına dert açacaktır. Filmin yönetmenliğini François Ozon yaparken başrollerini ise Fabrice Luchini, Ernst Umhauer ve Kristin Scott paylaşıyor.iyi seyirler

Bir hapishane gardiyanı her hafta gittiği tango sınıfında bir kadına ilgi duyar. Onlar çalıştığı hapishanede kadının kocasını ziyaret etmesiyle tekrar karşılaşırlar ve o kadının karmaşık romantik hayatına sürüklenir. Bu arada mahkumlar tango öğreniyor.iyi seyirler

Kapitalizmin acımasız doğasını bankacılık sistemi üzerinden ele alan film, para dünyasının en gözden çıkarılabilir hizmetkarlarından biriyken, onun efendisi haline gelen Marc Tourneuil'ün önlenemez yükselişini konu ediyor. Film ayrıca, kapitalist toplumlarda egemen değer olan paranın insan üzerinde yarattığı tahribatları, gözler önüne seriyor.Ödüllü yönetmen Costa Gavras'ın kapitalist sistemi sorguladığı "Kapital" Stéphane Osmont'un aynı adlı eserinden uyarlanmıştır.Bankalar, kapalı kapılar ardındaki entrikalar, lüks tekneler, manken kızlar, şirket uçakları, para, para, hep para... Kapitalist sistemin pis içyüzü dünyanın en tanınmış politik film yönetmenlerinden biri olan Costa-Gavras tarafından gözler önüne seriliyor... Kapital, para dünyasının en gözden çıkarılabilir hizmetkârlarından biriyken onun tartışmasız efendisi haline gelen Marc Tourneuil´ün önlenemez yükselişini konu alıyor. Avrupa´nın en büyük bankası Phenix Bank´ın yeni yönetim kurulu başkanı olunca, Tourneuil kurul üyelerine bir açıklama yapar: "Yeni Robin Hood benim! Yoksullardan çalıp zenginlere vermeye devam edeceğiz!" Gavras´ın deyişiyle, "Sermayenin kölesiyiz. Peki bizi kim özgür kılacak?.iyi seyirler

Kız arkadaşı Marianne dans okuluna gitmeye başladığından beri, Benoit davranışındaki değişiklikleri fark etmeye başladı. Bu özellikle onu endişelendirdi, çünkü Gloria'nın sahibi, okulun sahibinin, balkondan düşmüş olanlardan birinin gizemli ölümü ile ilgiliydi. Kısa süre sonra, Marianne'nin ondan kaçınmaya başladığını fark etti ve bir süre sonra sevgilisi ve Gloria arasında cinsel bir ilişki olduğunu öğrendi. Ve bu bağlantı, Gloria - Camille'nin diğer öğrencisinden yanan kıskançlığa neden oluyor. Bu kıskançlık öyle açıktı ki Benoit Marianne'nin hayatı için korkutmaya başladı ve bir önceki rakibini elimden çıkarmak için Camille'ye aşık olmasına rağmen onun sadakatsizliğinden şüphe ediyordu.Elle ou lui 2000

Genç bir Fransız piyade askeri, yönetmen Damien Odoul'un bu duygusal savaş tiyatrosundaki mektuplarla sevgilisine karşılık gelirken, Birinci Dünya Savaşı'nın dehşetiyle ilgilenir.